Bazı yerel basın organlarında, Malatya merkezde bulunan ticaret lisesi binasının yıkılarak yerine Atatürk anıtı ve tören alanı yapılmış olduğu, bu alanda ilk törenin 29 Ekim 2022 de, ikinci törenin de 10 Kasım 2022 de yapıldığı belirtiliyor.
CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Malatya İl Başkanı Sayın Enver Kiraz’ın, 10 Kasım 2022 günü anma töreni sonrasında yapmış olduğu basın açıklamasında “tören alanı güzel olmuş ama anıt bu alana yakışmamış” diyerek tören alanını hem över, hem de yererken “yetki verin biz yapalım” dediği görülmektedir.
Asıl sorun ne anıtın o alana yakışıp yakışmaması ne de o alanın güzelliği ya da çirkinliğidir.
Asıl sorun şudur: Ne yazık ki son zamanlarda, yaklaşık 75 yıldan beri Kanalboyu Caddesi ile Ordu evinin önüdeki bulvarın kesiştiği kavşağın az yukarısında, orta refüjün başında bulunan, bu ülkenin kuruluş değerlerinin simgesi olan yüksek kaideli, görkemli Atatürk Anıtı’nın bazı çevreler tarafından topluma bir utanç abidesi olarak tanıtılması yönünde propaganda yapılarak heykelin bir bahaneyle kaldırılması yönünde alttan alttan bir algı oluşturulmaya çalışılması sorunudur.
1945-1946 yıllarında zamanın yöneticileri tarafından bağış kampanyası düzenlenerek halktan toplanan 130 bin lira ile 1947 yılında Heykeltraş Nejat Sirel ve Heykeltraş Hakkı Atamulu’ya yaptırılan ve o zamanki adıyla “Çift Heykel” olarak anılan Atatürk Anıtı’nda üç ana unsur bulunmaktadır. Bunlardan birincisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ikincisi Atatürk’ün en değerli mirası olan milli egemenliği ve ulusun geleceğini emanet ettiği gençliği sembolize eden genç erkek figürü, üçüncüsü de ulusumuzun gururu Türk Bayrağı’dır.
Her nedense bir süreden beri toplumda ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun en yakın siyaset ve silah arkadaşı İsmet İnönü’ye karşı saldırıya geçme yönünde bir eğilim söz konusudur. Yurdumuzun doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine hemen hemen her kentine, her ilçe ve kasabasına, yurdumuzun dışında da yirmiye yakın yabancı ülkede dikilen Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk heykelleri, bir ulusun liderinin ülkesinin kurtuluşuna ve ardından da Cumhuriyetimizin kuruluşuna verdiği emeğe duyulan şükran ve minnet duygusunu ifade etme amacından başka bir amaç taşımamaktadır.
Yeni yapılan tören alanının, yaklaşık yüz metre ötesinde ve yetmiş beş yıldır dim dik ayakta duran, tüm törenlerin bu alanda yapıldığı görkemli “Çift Heykel” in ‘nasıl olsa çok daha yenisi yakınına yapıldı’ gerekçesiyle yerinden kaldırılması amacıyla yapılmış olabileceği göz ardı edilmemelidir.
Unutulmamalıdır ki, saflığı, dürüstlüğü ve temizliği temsil eden ve ülkenin geleceği olan gençlik figürünün çıplaklığını gerekçe göstererek görkemli Atatürk anıtını ortadan kaldırmak ve yerine daha gösterişsiz bir heykel dikmekle Atatürk sevdalılarının yüreğindeki o ateşi söndürmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk bir istiklal mücadelesi verirken sadece bir kişi ya da bir zümreyi kurtarmamış, bir ülkeyi kurtararak saltanatı yıkmıştır. Bazı kesimler, O’na düşmanlık ve kin besleyeceklerine, heykellerini, devrimlerini ve ilkelerini ortadan kaldırmayı düşüneceklerine, O’nu sevmeseler bile O’nu korumalı, O’na şükran duymalılardırlar…
Toplum olarak farklı görüş ve düşüncelere sahip olsak da birbirimizin hassasiyetlerine saygı duymak zorundayız. Kaldı ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e duyulan hassasiyet kimseyi rahatsız etmemelidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, halkla el ele vererek silah arkadaşlarıyla birlikte, içinde yaşadığımız bu cennet vatanı ve tüm vatan evlatlarını düşman işgalinden kurtardı ise bundan mıdır Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yakın arkadaşlarına duyulan hazımsızlık? Unutulmamalıdır ki; adına demokrasi denilen o özgürlüğe sığınarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e saldırma cesaretini kendinde bulanların, bu cesaretlerinin temelinde de Atatürk’ün bu vatanı düşman işgalinden kurtarması ve bu topluma armağan ettiği Demokratik Laik Cumhuriyet rejimi yatar.
Toplumun hassasiyetlerini kaşımak, toplumun sinir uçlarına dokunmak hiç, ama hiç kimseye bir yarar sağlamaz. Vazgeçilmelidir bu düşünceden.
Alim Bilir